17 Ekim 2012 Çarşamba

Deniz anlatıyor mu beni sana

Bu gurubu keşfedeli pek fazla olmadı ama çok svdim şarkılarını ♥♥

Tut elini Yüreğimin

♥♥


Hayat Çocuklarla Güzeldir...



İster işitme kayıplı,ister down sendromlu,ister görme engelli,ister otistik,ister normal olsun…Çocuklarınıza her şeyin en iyisini değil, verebildiklerinizin en iyisini vermeye çalışın. İşten güçten kurtulduğunuz en ufak bir boşluğu ona zaman ayırarak en mutlu çocuk olmasını sağlayın...Ona verebileceğiniz en güzel şey; sevgi,şefkat ve mutluluktur.
Hayat çocuklarla güzeldir…
melike melis öneş




Kara Çocuk


Kurşuni renkler

Sezen AKSU her zaman benim Hayatımda önemli bir yerde olmuştur dinlemekten zevk aldığım şarkılarında kendimden bir şeyler bulduğum eşsiz bir sanatçıdır...

bana dönme

Ne benim sana dönme gibi bir ihtimalim var, Ne de sen bana dönmeyi düşünme, çünkü ben geçmişimi arkamda bıraktım, geçmişim karanlık dipsiz bir kuyudur, geleceğim güneş gibi aydınlıktır...

♥♥


Veda


''Veda''
Ben sana hiç veda Edemedim,
gönderemedim yüreğimden,
Ne kadar çok istesende
sende kalamadın,
Gittin
Vedalar soğuk olur derler,
oysa ki benim yüreğim yanıyor,
Gitti demeye dilim varmıyor,
her sorana ben kaldım diyorum
Senin için döktüğüm her gözyaşım,
sana helal, toprağına can suyu olsun
Baba ...

Melike Melis Öneş


BİR KADIN BİR ERKEK İÇİN HER ŞEYDİR ASLINDA

BİR KADIN BİR ERKEK İÇİN HER ŞEYDİR ASLINDA
Hayatınızdan bir kadın gittiğinde aslında çok kişi birden gitmiştir ve siz farkında değilsinizdir,sizi sarıp sarmalayan, anne şefkatiyle size sahip çıkan anneniz gitmiştir, karnınızı doyuran aşcınız gitmiştir, her gün evinizi temizleyen temizlikçiniz gitmiştir, yaralarınızı saran hastayken size bakan hemşireniz gitmiştir, En önemlisi de yalnızlığınızı paylaşan hayat arkadaşınız gitmişir.

Bir ayrılık bin kedere bedeldir. Bir erkeğin sevdiği kadının hayatından gitmesi de bin kederden beterdir. Gidişiyle doğmamış güneşleri takar peşine, mutlu sabahları, neşeli akşamları, huzurlu uykuları. Gidişiyle sükuneti yıkar gider.İşten eve geldiğinizde size kapıyı açacak ''Hoş geldin'' diyecek kimse yoktur artık, kapıyı kendiniz açıp usulca girersiniz içeri, Evin duvarları üzerinize üzerinize gelir.
Oysa sarılmalı, yakalamalı ayağından kuyruğundan mutluluğu. Bırakmamalı. O'nun gidişi, buldozer gibi yıkar her şeyi, her bir yanı. Karanlık, iğne iğne işler bedenine, deva bulmaz bir delilik olur yalnızlığın. Duvarlara konuşur, soğukluğa sarılır insan.
Çok geç olmadan sarılın sevdiklerinize, gitmesine izin vermeyin, sevdiğiniz kadını yeniden kazanmak için mücadele edin.

Melike Melis Öneş

Suavi_ Mavi Uçurtma

Bu şarkı da hep kendimden bir şeyler bulnuşumdur ....

Hayat


Gözüme toz kaçtı

Gökyüzüne çıktım bugün, bir bulutun üzerine oturdum tüm dünyayı seyrettim, o anda gözüme Toz kaçtı. Dünyada açlık vardı, insanlar birbirini öldürüyordu, kadınlara ve çocuklara işkence yapılıyordu, o an ben de kendimi öldürmek istedim...Melike Melis Öneş

Ey HAYAT !!!

Ey HayatHer gün bir yerden vuruyorsun, birinin acısı geçmeden diğer taraftan vuruyorsun, ya kör bırakıyorsun ya da topal....

Neden, Nasıl, Niçin, Ne zaman


Neden, nasıl, niçin, ne zaman...


-Kaç defa sormalıyız acaba kendimize?
-Kaç defa sorsak cevap bulabiliriz?
-...

...

İnsanlık var olduğundan beri değişmekte ve değişen kendisiyle toplum anlayışları da farklılıklar göstermektedir. Bazı toplumlar aslını korurken, bazıları kısa bir zaman sürecinde değişimin adı olmuşlardır. Bu bazen siyasi, bazen ekonomik, bazen sosyal sebeplerden dolayı...
Dünyada değişikliğe uğramamış toplum yoktur ancak değişirken kendi öz benliğinde olanları kaybetmeyen toplumlar vardır.

-Peki biz bu değişimin neresindeyiz?

-Biz sancılı bir doğum öncesindeyiz...


Biz, Türkiye Toplumu, batı ile doğu arasına sıkışmış bir toplum olarak Osmanlı'dan kalan bir boşluğun tam ortasındayız. Ne Avrupa'yız, ne Asya'yız... Belki de bir Avrasya ülkesi olma kabahatinin cezasını çekiyoruz, kim bilir?
Bir ülkenin huzuru ve toplum düzenini en çok etkileyen unusurlardan birisi olarak coğrafi yapısı diyebilirz. Yıllardan beri süre-gelen köprü olma hevesimiz ve oluşumuz bizi bizden uzaklaştırırken, bizi bize yakınlaştırdı. Modernliğe(Medeniyet-Avrupa) ayak uydurma çabası, kendi içimizde kapanmayacak uçurumlara sebep oldu.
Bir yanımız moda haftalarında düzenlenen derin dekoltelerde kaybolurken, bir yanımız töre denen illetin katı ve aşırı kurallarında tükendi. Bu uzaklaşma ister istemez birbirine yabancı iki toplum çıkardı aynı ülkede birbirinden olan iki toplum... Birbirini sevmeyen ve tanımayan, anlamayan ve küçük gören.

-Aynı ama farklı olan bu iki toplum kimdir?

-Biz'iz yine...

Doğu-batı diye ayırmak istemiyorum ancak, düşünce bakımından insanların ayırt edilebileceğini düşünürsek; doğu ve batı toplumu birbirini anlayamadığı için şu anda birbirini suçlama döneminde. Birisi, "14 yaşındaki kız ne anlar evlilikten" derken, diğeri; "sizin uyuşturucunun üzerine düşen gün doğumlarında parçalanan kız cesetleri nedir?" diye soruyor. Birisi aşırı ilericilikten şikayetçi, diğeri gericilikten. Birisi üç eşli erkeklerden, birisi üç sevgili kadınlardan şikayetçi...

Daha evinde su olmayıp katırlarla su getiren kişi ile evinde sıcak suyun eksilmediği kişinin birbirini anlaması biraz zor. Ancak insan olmanın şartı olan anlayış, biraz daha gelişmeli Biz'de. Son yaşanan terör olayları ve içinde bulunduğumuz dünyada yaşanılan kaoslar bu anlayışı her ne kadar öldürse de, Biz'im ne olduğumuzu gösterip, yıllardan gelen kardeşliğimizi göstermenin zamanı.

Şunca zamandır tırnak ve parmak olmakla övündüğümüz kardeşliği sadece terörün bitirdiğini düşünüyoruz, değil. Toplumsal farklılıklar silahtan daha fazla bir ayırma gücüne sahiptir...

Doğusunda ve batısında, kuzeyinde ve güneyinde herkesin eşit olduğunu anlamak ve bu eşitlikle birbirine bakıp yaşamak lazım. Birbirini kabul etmek adına olumsuz olmamalı düşünceler...

Hiç bir şekilde, hiç bir ayırımın olmadığı bir dünyaya uyanmak dileğiyle...



Melike Melis Öneş